Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
bankacılık sektörünün Şubat 2017’e ait verilerini açıkladı. Bu yazımda bankacılık
için önem arz eden göstergeleri ele alacağım. İlk olarak karlılık ile
başlayalım. Aşağıda yer alan grafikte bankacılık sektörünün aylık kar rakamları
bulunmaktadır. 2017’nin ilk iki ayında bankalar 8,45 milyar kar açıkladılar. Bu
rakam 2016 yılının ilk iki ayına göre %86 gibi oldukça yüksek bir artışa
karşılık geliyor. Şubat 2017’de elde edilen kar rakamı, Ocak 2017 ile
karşılaştırıldığında da %29’luk bir artış söz konusu.
Şubat ayında bankacılık sektörünün
toplam aktifleri 2,82 trilyon TL olarak gerçekleşmiştir. Toplam aktifler şubat
ayında bir önceki aya göre %1,6 azalış gösterirken, geçen yılın şubat ayına
göre %16,7 oranında artış kaydetmiştir.
Aşağıda yer alan grafikte krediler ve
mevduat hesapları yer almaktadır. Bankacılık sektörünün toplam kredileri Şubat
ayında 1,79 trilyon TL olarak gerçekleşmiştir. Krediler bir önceki aya göre
%0,9 oranında azalış gösterirken, bir önceki yılın aynı ayına göre %18,3
oranında artış kaydetmiştir. Şubat ayında mevduat ise 1,48 trilyon TL olarak
gerçekleşmiştir. Mevduat bir önceki aya göre %1 oranında azalmış, önceki yılın
aynı ayına göre %16,9 oranında artmıştır.
Bir ülkede yerli para fonksiyonlarını
tam olarak yerine getirmediğinde, insanlar tasarruf ve yatırımlarında yabancı
paralara yönelebilir. Bu durumun yaşandığı süreçlere dolarizasyon adı verilir.
Bu konuda daha detaylı bilgi için ilgili yazımı okuyabilirsiniz. Bankalarda
yabancı para cinsinden açılan hesaplara da tevdiat hesabı adı verilmektedir. Dolarizasyonun
en önemli göstergesi tevdiat hesaplarının toplam mevduat hesaplarına oranıdır. Aşağıda
yer alan grafikte tevdiat hesaplarının toplam mevduata oranının Eylül ayında
%39 ile en düşük değerinde olduğunu görüyoruz. Dolardaki değer artışına paralel
olarak tevdiat hesaplarının oranı artarak Ocak 2017’de %45’e yaklaşmış, Şubat
ayında ise bir miktar düşerek %44 düzeylerinde gerçekleşmiştir. Dolardaki rekor
düzeylerin kar satışlarını beraberinde getirmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bu
düşüşün devam edip etmeyeceği Doların TL karşısındaki değerine bağlıdır.
Doların TL karşısında değer
kazanması ile dolarizasyon arasında sıkı bir bağ vardır. Doların değerinin
arttığı dönemlerde tevdiat hesaplarına yönelimde artıyor. Türkiye’de 2011
yılında bu yana dolarizasyon yaşandığı söylenebilir. Tasarrufların neredeyse
yarısının yabancı para cinsinden tutuluyor olması yerli paraya olan güvenin
iyice azaldığının göstergesidir. Türkiye’de 1990’lı yıllarda da benzer bir
dolarizasyon süreci yaşanmıştır. Bu konudaki tecrübelerimize bakarak
dolarizasyon sürecinin makro ekonomik göstergelere olumsuz etkilerinin olduğunu
söyleyebiliriz. Basit bir örnek vermek gerekirse, Doların TL karşısında değer
kazanması dolarizasyonu artırıyor, bu da Doların daha da değer kazanmasını
beraberinde getirip enflasyon oranlarınızın yükselmesine neden oluyor. Ters
dolarizasyon yani insanların yerli paraya yönelmelerinin ise enflasyona,
ekonomik büyümeye katkı sağladığını 2002-2011 döneminde gördük.
Şubat ayında kredilerin ve mevduat
hesaplarının neden azaldığını yorumlamaya çalışalım. Ocak – Şubat aylarında
bankaların Merkez Bankası’ndan kullandığı fonların maliyeti yaklaşık %25
oranında arttı. Ancak bankalar kredi ve mevduat faiz oranlarında sınırlı bir
artış yapabildiler. Bu süreçte ticari kredi faizleri %5,4, bireysel kredi
faizleri de %1,6 oranında arttı. Bankalar faiz oranlarının nerede
dengeleneceğini bekliyor, bu yüzden kredi tahsis etmede çok istekli davranmıyor
olabilirler. Diğer taraftan mevduat hesaplarından elde edilen reel getiri ise
negatif. Bankaların ortalama mevduat faizleri brüt %9 civarında, bundan stopaj
kesintisi de yapılıyor diğer taraftan enflasyon oranı ise iki haneli. Bugün bu
oranlardan bir mevduat hesabı açılsa ve enflasyon Merkez Bankası beklentileri
ile uyumlu olsa bile negatif reel getiri değişmiyor. Yani tasarruf sahiplerinin
satın alma güçleri azalıyor adeta tasarruf yaptıkları için cezalandırılıyorlar.
Böylece insanlar tasarruftan kaçıyor, tüketim daha cazip hale geliyor. Mevduat
hesaplarındaki gerilemenin en önemli nedeninin, anlatmaya çalıştığım üzere, negatif
faiz oranları olduğunu düşünüyorum.