google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 Finansal Göz: Türkiye'de Faiz, Enflasyon ve Reel Faiz Oranları

10 Mart 2017 Cuma

Türkiye'de Faiz, Enflasyon ve Reel Faiz Oranları

Mevduat bankalarında açılan vadeli hesaplar belirli bir dönem sonunda faiz getirisi sunmaktadır. Vade boyunca gerçekleşen enflasyon oranı ise söz konusu kazancın satın alma gücünü azaltmaktadır. Elde edilen getiriyi enflasyon oranından arındırdığımızda satın alma gücümüzdeki gerçek azalış veya artışı başka bir ifade ile reel faizi buluruz.

Reel faiz oranı aşağıda belirtilen formül yardımıyla hesaplanır.

Reel Faiz Oranı = [( 1 + Nominal Faiz Oranı) / ( 1 + Enflasyon Oranı)] - 1

Aşağıda yer alan tablodan Merkez Bankası ve Türkiye İstatistik Kurumundan sağlanan veriler ile yaklaşık 18 yıllık reel faiz oranları hesaplanmıştır. Burada yılbaşlarında bankalarda bir yıl vadeli hesap açıldığı varsayılmıştır. Bankalarca açılan mevduatlara uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranları nominal faiz oranı sütununda yer almaktadır. Nominal faiz oranından stopaj kesintisi gerçekleştirilerek net nominal faiz oranına ulaşılmıştır. Stopaj oranları 2013 yılına kadar %15, 2013 yılı ve sonrası için %12’dir. İlgili yılın enflasyon oranı ise sonraki sütunda yer almaktadır. En son sütunda ise hesaplanan reel faiz oranları bulunmaktadır.   



Tablo incelendiğinde 2005 yılına kadar oldukça yüksek reel faiz oranları görülmektedir. Sonraki yıllarda ise bu oran düşmüş hatta negatif değerler de almıştır. Tablo incelendiğinde son yıllarda mevduat hesaplarının pek cazibesinin kalmadığı belirtilebilir. Hatta negatif faiz oranları nedeniyle tasarruf sahiplerinin satın alma gücünün kaybolması da söz konusudur. Bu durum yatırımcıları tasarruf yerine tüketime veya alternatif yatırım araçlarına yönlendirmiştir. Türkiye’de tasarruf oranlarındaki son yıllardaki azalışın en önemli nedeninin, düşük veya negatif reel faizler olduğu söylenebilir. Yine yabancı para cinsinden açılan tevdiat hesaplarının artışının önemli bir nedeni bu durumdur. 

2017 yılında tasarruflarını vadeli mevduat hesabında değerlendiren mudilerin satın alma güçleri %2,5 oranında azalmıştır. Bu durum 2018 yılında daha da kötüleşmiştir. Mevduatın reel faizi 2018 yılında -%8 olarak gerçekleşmiştir. Bu durum aynı zamanda bir rekordur. Başka bir ifade ile ilgili dönemde TL mevduat sahiplerinin satın alma gücü hiç bu kadar azalmamıştır. 2019 yılı için ise Merkez Bankası verilerine göre yılın ilk haftası bir yıl ve daha uzun vadeli açılan mevduat hesaplarına ortalamada %20,88 oranında faiz uygulanmıştır. 2019 yılının ilk altı ayı için düşünüldüğünde %10,44 vergiden sonra da %9,2 oranında nominal faiz geliri söz konusu olacaktır. İlk altı aydaki %5,01'lik enflasyon oranını dikkate alındığında %4 oranında reel faiz ortaya çıkmaktadır. 2018 yılındaki yüksek negatif faizden sonra 2019 yılında reel faiz pozitife dönmüştür. Ancak bu durum yaşanan dolarizasyon sürecine şimdilik belirgin bir katkı sunmamıştır. Ülkemizde vadeli mevduatın önemli bir kısmı üç aydan daha kısa vadeye (Mevduatın Vadesi) sahiptir. Bu yazıda hesaplamalarda kolaylık sağladığı için yıllık hesaplama yapılmıştır.    

5 yorum:

  1. Hocam kısacası 2002 de bankada olan 100 TL 14 sene sonunda reel olarak 79,07 TL getirisi olmuş.

    YanıtlaSil
  2. Aslında 101,14 tam sonuç. Siz kümülatif olarak hesaplamamışsınız.

    YanıtlaSil
  3. TASARRUF YAPMAK PARAYI ALIP FAİZE YATIRMAK MI ACABA .BANKAYA YATIRDIĞIN PARA UYGUN FAİZLE YATIRIMCIYA ULAŞMIYORSA NE GETİRİSİ VAR BU ÜLKEYE ONUN TEK KATKISI BANKAYA DAHA YÜKSEK FAİZ GELİRİ SAĞLAMAKTAN ÖTEYE GİTMEZ. BANKAYA YATIRILAN TASARRUFLAR YATIRIMCI İLE BULUŞUP ÜRETİME YANSIYORSA ASIL TASARRUF OLMAZ MI YOKSA FAİZE YATIRILIP FAİZE GİDEN TASARRUF MU KALKINDIRIR BU ÜLKEYİ

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tasarrufların yatırıma dönüşümü için: http://www.finansalgoz.com/2017/05/kredi-mevduat-orannda-sorun-olan-ne.html
      Bunun uygun faizle gerçekleşip gerçekleşmediğini de ilgili yazıda görebilirsiniz: http://www.finansalgoz.com/2018/02/kredi-mevduat-ve-faiz-oranlar.html

      Sil
  4. "Türkiye’de tasarruf oranlarındaki son yıllardaki azalışın en önemli nedeninin, düşük veya negatif reel faizler olduğu söylenebilir." demişsiniz. Bu tamamıyla Okuyanları yanlış yönlendiren bir cümle. Sırf paraların ( para babalarının ) risk almadan para kazandıkları bir faiz sistemini desteklemeniz yüzünden bu ülke sürekli geri kalıyor. Bankacılık enstrümanları ni yeterince kullanamıyoruz. Ve insanlara anlatıp satamiyorsunuz. Yatırım Fonları Ne iş yapar? BES Fonları Ne iş yapar. Faiz Amerika ve Avrupa da en ahmak insanların başvurduğu bir kazanç yöntemidir. Ama ne hikmetse bizim ülkemizde sırf finans uzmanları yatarak para kazansın diye destekleniyor. Milletten para toplanirken yıllık bazda X kadar faiz veren bankacılık sistemi aynı parayı Millete borç verirken yıllık bazda X artı 20 hatta 30 kadar faizle borç vermektedir. Hadi bunu hoş karsilayalim. Finans uzmanları neden boş boş konuşurlar. Bütün ekonomi kanallarını (tv) takip ederim. Çok az sayıda finans uzmanı bu alternatif ensturmanlardan bahsediyor. Bir çok finans uzmanı ( bence finans uzmanı değil - medya maymunlari ) için varsa yoksa faiz - döviz ve parite ler. Adsız adlı arkadaşın sorusuna da adam gibi yanıt vermemiş sınız. Gecistirme yapmışsınız.

    YanıtlaSil