google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 Finansal Göz: Dolar Neden Değer Kazandı?

28 Şubat 2017 Salı

Dolar Neden Değer Kazandı?

Amerika Birleşik Devletlerinin küresel finans krizinin etkilerini azaltabilmek adına uyguladığı tahvil alım programları ve düşük faiz politikası gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasalarını desteklemişti. Son yıllarda ekonomik aktivitelerdeki toparlanmaya bağlı olarak faiz artırımları gündeme geldi ve fonlar özelikle gelişmekte olan ülkelerden Amerika Birleşik Devletlerine doğru hareketlendi. Bu durum ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kaybına yol açtı.
FED faizleri 2015 yılının sonunda arttırmaya başlamasına rağmen faiz oranlarının artacağı beklentisi ile dolar ülke paraları karşısında 2014 yılının ortalarında artış göstermeye başladı. Faiz artışlarının beklenenden daha ileri tarihlerde ve 25 baz puanlık artışlar şeklinde gerçekleştirilmesine rağmen dolar önemli oranda değer kazandı.
Aşağıda yer alan grafikte ABD Dolar Endeksi yer almaktadır. Bu endeks Amerikan Dolarının gelişmiş ülke para birimleri karşısındaki sepet kur değerini ifade eder. Başka bir ifade ile Amerikan Dolarının altı önemli para birimine (Euro, Japon Yeni, İngiliz Sterlini, Kanada Doları, İsveç Kronu ve İsviçre Frangı) karşı değerini gösterir. Grafikten görüleceği üzere endeks 2015 yılının Mart ayına kadar %25 oranında önemli bir artış kaydetmiş son iki yıl ise yatay seyretmiştir.



Burada kullanılan veriler 1 Ocak 2014 ile 27 Şubat 2017 tarihleri arasını kapsamaktadır. Bu süreçte Amerikan Dolarının gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine karşı daha yüksek oranlarda değer kazandığı belirtilebilir. İncelediğim gelişmekte olan ülke para birimleri arasında Amerikan Dolarına karşı en çok değer kaybeden para birimi Rus Rublesi olmuştur. Rus rublesi %78 oranında değer kaybetmiştir. Sonra Türk Lirası gelmektedir. Türk Lirası Amerikan Doları karşısında %68 oranında değer kaybetmiştir. Amerikan Dolarına karşı Meksika Pezosu %53, Polonya Zlotisi %35, Brezilya Reali %31 ve Güney Afrika Randı %24 oranında değer kaybetmiştir. 


2014
2015
2016
2017
2014 - 2017
ABD Dolar Endeksi
13%
9%
4%
-1%
26%
Rus Rublesi
77%
26%
-16%
-5%
78%
Türk Lirası
9%
25%
21%
2%
68%
Meksika Pezosu
13%
16%
20%
-4%
53%
Polonya Zlotisi
17%
11%
7%
-2%
35%
Brezilya Reali
12%
49%
-18%
-5%
31%
Güney Afrika Randı
11%
34%
-11%
-6%
24%



       ABD Dolar Endeksinden bahsederken Amerikan Dolarının gelişmiş ülke para birimleri karşısında 2015 yılının ilk çeyreğine kadar değer kazandığını son iki yılda ise yatay seyrettiği belirtmiştim. Amerikan Doları gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı 2014 ve 2015 yılında önemli ölçüde değer kazanırken, 2016 yılında Rus Rublesi (USD/RUB), Brezilya Reali (USD/BRL) ve Güney Afrika Randına (USD/ZAR) karşı değer kaybetmiş, Türk Lirası (USD/TRY), Meksika Pezosu (USD/MXN) ve Polonya Zlotisine (USD/PLN) karşı da değer kazanmaya devam etmiştir. 2017 yılının ilk iki ayında ise Amerikan Doları Türk Lirası karşısında değer kazanırken diğer ülke para birimleri karşısında değer kaybetmiştir.

Sonuç olarak, FED’in faiz artışlarına paralel olarak sermaye Amerika Birleşik Devletlerine doğru çekilmekte, görece daha riskli olan piyasaları terk etmektedir. Bu durum ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kaybetmesine yol açmaktadır. Ancak ülke para birimlerinin Amerikan Doları karşısındaki söz konusu değer kaybı gelişmiş ülkelerde son iki yıldır görülmez iken gelişmekte olan ülkelerde devam etmektedir. Trump ile birlikte korumacı politikalara dönüş ihtimali belirmiş bu durum doları tekrardan yükselişe geçirmiştir. Ancak 2017 yılında dolar düşüşe geçmiştir. Yılbaşına göre Amerikan Dolarının Türk Lirasına karşı değeri %2 gibi bir artış göstermiş olsa da Şubat ayı Amerikan Dolarının Türk Lirasına karşı değer kaybettiği bir ay olmuştur. Yatırımcılar bu düşüşün devam edip etmeyeceğini merak etmektedir. Peki son haftalarda Amerikan Doları Türk Lirası karşısında neden değer kaybetmektedir? Bu soruya da sonraki yazımda cevap vermeye çalışayım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder