google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 Finansal Göz: Kredi Mevduat ve Faiz Oranları

12 Şubat 2018 Pazartesi

Kredi Mevduat ve Faiz Oranları

2017 yılında bankaların faiz gelirleri, mevduata ödedikleri faiz giderlerinin 2,14 katı olarak gerçekleşti. Bankalar 200,2 milyar TL faiz geliri elde ederken, bankaların mevduata ödedikleri faizler 93,6 milyar TL oldu. Aşağıda yer alan grafikte de bankaların faiz gelirlerinin faiz giderlerine oranı yer almakta. 2002 yılında kredilerden elde edilen faizler mevduata ödenen faizlerin %39’u kadar. 2004 – 2006 arasında bu oran %100 civarında. Yani faiz gelirleri faiz giderlerine eşit. Sonrasında artış devam ediyor ve 2017 sonunda bu oran %214’e ulaşıyor.


Bu bilgiler size bankaların her geçen yıl müşterilerine daha yüksek faiz uyguladıkları çağrışımı yapmış olabilir. Ancak durum böyle değildir. Bu oranın önemli ölçüde artmış olmasının nedeni, ilgili süreçte kredilerin mevduattan çok daha hızlı artmış olmasıdır. Aşağıdaki grafik, kredi ve mevduatın gelişimini gösteriyor. 2002 yılında krediler 49 milyar TL iken mevduat kredilerin yaklaşık 3 katı, 138 milyar TL. Zamanla krediler çok daha hızlı artış gösteriyor ve mevduatın üzerine çıkıyor. 2017 yılı sonu itibariyle krediler 2,1 trilyon TL’ye mevduat ise 1,71 trilyon TL’ye ulaşmış bulunmakta.

  
Aşağıda yer alan grafikte de Kredi / Mevduat oranı yer alıyor. Bu oranın ilk değeri %36 iken 2017 sonu itibariyle bu oran %122,6 seviyesinde. Bu veriler BDDK’dan elde edilmiştir. Sonuç olarak kredilerden elde edilen faiz gelirinin mevduata ödenen faiz giderine olan oranının artış sebebi, kredilerin mevduattan çok daha hızlı artmış olmasıdır.


Peki, bankaların faiz oranlarında ölçülü davranıp davranmadıklarını nasıl anlayabiliriz? Bu sorunun cevabı önemli. Nitekim medyada da sık sık gündeme gelen bir konu ve bankaların kredi faizlerini gereğinden çok daha yüksek tuttukları şeklinde bir genel kabulün olduğu belirtilebilir. Peki, bu doğru mu? Bunun için bankaların kredi faizleri ve mevduat faizleri arasındaki farka göz atmakta fayda var. Aşağıda yer alan grafikte TL üzerinden açılan ticari kredi faiz oranından, TL üzerinden açılan toplam mevduatın faiz oranı arasındaki fark bulunmakta. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan elde ettiğim bu veri 2002 yılına kadar uzanıyor. 


Bankalar kar edebilmeleri için kredi faiz oranları mevduat faizlerinin üzerinde olması gerekir. Yine bankaların maliyeti mevduata ödedikleri faizleri ile sınırlı da değildir. Grafikte 2002’in son 2003’ün ilk yarısında kredi faizlerinin mevduat faizinden daha düşük olduğu görülüyor. Ancak ilgili tarihlerde kredilerin hacim olarak çok düşük olduğunu da belirtmek gerekir. Yani bu olumsuzluğun bankalara etkisi sınırlı olmuştur. Yine 2007-2008 ve 2010 yıllarında kredi ve mevduat faizleri hemen hemen aynı seyretmiştir. 2012’den bu yana da ticari kredi ve mevduat faizleri arasındaki fark 4,5 (450 baz puan) düzeyinde seyretmiştir. Örneğin bankalar %12,5 ile mevduat toplamakta, %17 ile ticari kredi kullandırmaktadır. Bu yüzdeler son haftaların ortalama oranlarını da yansıtmaktadır.
Aşağıda yer alan grafikte ise tüketici (İhtiyaç, Taşıt, Konut, KMH) kredisi faiz oranlarından mevduat faiz oranlarının çıkarılması ile oluşturulmuştur. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bu veriyi 2012 yılından bu yana sunmaktadır. Bu fark 2013 yılının ikinci yarısına kadar oldukça yüksektir. Sonrasında ortalama 800 baz puan civarında seyretmektedir. Örneğin bankalar %12,5 ile topladığı mevduatı tüketicilere kredi olarak %20,5 üzerinden kullandırmaktadır. Aynı zamanda bu oranlar son haftaların ortalama oranlarını da yansıtmaktadır.

   
Bankalar mevduat faiz oranının üzerine 450 baz puan koyup ticari kredi kullandırıyorken, tüketici kredilerinde bunu 800 baz puana çıkarmış olması muhtemelen dikkatinizi çekmiştir. O zaman aşağıdaki grafiğe de bir göz atalım. Bu grafikte de tüketici kredileri ve mevduat faiz oranları arasındaki fark var ancak Kredili Mevduat Hesabı, KMH dâhil değil. Sadece konut, taşıt ve ihtiyaç kredisi yer almakta. Bu şekilde bakıldığında aradaki farkın ortalamada 800 baz puandan 500 baz puana düştüğü görülüyor. Yani KMH faiz oranı diğer tüketici kredisi faiz oranlarından oldukça yüksek. KMH vadesiz mevduat hesabınızın negatif bakiyeye inmesine imkân sağlayan bir ürün. Yani siz hesabınızda olmayan bir parayı çekerek hızlı bir kredi kullanmış oluyorsunuz ve size sunulan bu hizmetin bedeli diğerlerinden oldukça yüksek. Burada finansal okuryazarlık düzeyimiz önem arz ediyor. Örneğin belirli bir süre yaşadığımız bir yerde bir markete girdiğimizde fiyatları az çok kestirebiliriz ve hiçbir ürüne 2 katı bir fiyat vermek istemeyiz. Ancak KMH ile bu hatayı birçok insan yapıyor. Tüketici kredisi kullanarak katlanacağı maliyenin yaklaşık iki katı bir maliyete katlanıyor. Örnek birebir aynı olmasa da durum çok farklı değildir. Acil durumlar için bir miktar parayı kenarda bulundurmanız gerekir. Diyelim buna imkân yoktu ve mecbur kaldınız. O zaman en kısa sürede bunu kapatmak kendinize yapacağının en iyi iş olacaktır. Yok, hayır bunu bir alışkanlık haline getirmiş ve her ay maaş yattığında kesinti yapılıyor sonra siz tekrardan bu krediyi kullanıyorsanız ve bu uzun süre devam ediyorsa bunun kendinize yapabileceğiniz en büyük ekonomik kötülük olduğunu bilmenizde fayda var. Amiyane tabirle bankaya çalışıyorsunuz da diyebiliriz. Maalesef kredi kartında da benzer durumlar yaşanıyor. Böyle bir duruma düşmüş iseniz makul bir ödeme planı ile diğer kredi ürünlerine geçiş yapmaya çalışmalısınız.      


Bankaların ticari kredi faizleri, mevduat faizinden 450 baz puan yüksekken, tüketici kredilerinde 500 baz puan üzerinde. Peki, bu farklar makul mü? Bunu da kısaca cevaplamaya çalışalım. Bunun için bankaların özsermaye karlılıklarına bakmakta fayda var. Yani elde edilen karın yatırılan sermayeye oranına. 2017 yılında bu oran %16 olarak gerçekleşti. Son iki yıldır artış gösteriyor ancak geçmiş dönem ortalamasının bir miktar altında.

   
Bu yazıda bankaların kredi ve mevduat faizlerinde ölçülü davranıp davranmadığını değerlendirmeye çalıştık. 2012 yılından bu yana belirli bir seviyede yatay seyrettiğini görmüş olduk. Bankaların en önemli kaynağı mevduat olsa da mevduat dışı borçlanma da yaptıkları ve bu maliyetlerin son zamanlarda arttığı da dikkate alınmalı. Diğer taraftan bu konuda oransal farklar kullanarak da bir analiz yapılabilir. Örneğin %2 mevduat faizine %5 ekleyip %7 ile kredi kullandırmak ile %20 mevduat faizine %5 ekleyip %25 ile kredi kullandırmak aynı şey değildir. Ancak burada böylesi bir dalgalanma olmadığını kredi ve mevduat faizlerinin belirli aralıklarda gidip geldiğini de belirtmek gerekir.

4 yorum:

  1. Çok guzel bir analiz 2012 yilinda firmamda 12 tüketici kredisi 4 kmh 2 bch 16 kredi karti 300bin tl borcum vardi. Duvara toslamak uzereyken tuketici kredilerini toparlayip ziraat bankasindan 5 yillik kredi aldim.vakifbanktan 50 serbin tllik biri kendi adima biri bir yakijim adina kredi aldim 5 yllik kredikartlarinin yuzde 80 kapadim 2 iki arabami ve atolyeyi sattim kira gelirim bagkur maasim yetmiyordu 5 yil tir şoförü olarak çalıştım yakayi mucize vi şekilde kurtardim 2008 krizinin sonuçlarından etkilendim. Dükkanı kapatmasam yine kurtaramazdim bankalar şimdi bana kredi karti vermek icin yalvariyor 10 defa reddedip geri cevirdigim bankalardan sadece 2 kart aldim birini hic elime almiyorum digerininde tam yatriyorum.kimsenin bankalarin insafina düşmesini istemem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Recep bey. Baya bi şey atlatmışsınız geçmiş olsun bir daha böylesi zorluklar görmezsiniz umarım.

      Sil
    2. Sizin insanlari egitici ve uyarici yazilariniz cok degerli teşekkür ediyorum

      Sil