google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 google.com, pub-4218368915119241, DIRECT, f08c47fec0942fa0 Finansal Göz: Merkez Bankası Ne Yapıyor?

18 Mart 2017 Cumartesi

Merkez Bankası Ne Yapıyor?

Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artış olarak tanımlanan enflasyon ekonomik problemlerin başında gelmektedir. Merkez Bankalarının amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Yani enflasyon ile mücadeledir. Yıllık enflasyon oranının %2 düzeylerindeki seyri makul görülmekte daha fazlası yüksek enflasyon olarak adlandırılmaktadır.
Türkiye 1990’lı yıllarda ortalama %75 olan enflasyon oranları ile bu konuda oldukça tecrübelidir! 2000’li yılların başlarında %60 olan enflasyon oranları 2011 yılında %4’lere kadar çekilmiştir. Ancak şimdilerde tekrardan iki haneli enflasyon oranı ile karşı karşıyayız. Gelişmiş ülkeler küresel kriz sonrası enflasyon oranlarını artırmaya, makul düzeylere çıkarmaya çalışırken, bizim bu rüzgârdan yararlanamamış olduğumuzu not etmekte fayda vardır.
Türkiye’de son aylarda özellikle Dolardaki artıştan kaynaklı maliyet enflasyonu söz konusudur. Öncelikle bazı noktaların altını çizmekte fayda var.

1.      Merkez Bankaları bağımsız oldukları, kararlarını baskı altına kalmadan verdikleri sürece başarılı olma ihtimalleri daha yüksektir.
2.      Faizlerin enflasyon oranının üzerinde olması ile ortaya çıkan pozitif reel faiz tasarrufları artırmakta, tüketimi dolayısıyla da enflasyonu baskılamaktadır. Merkez Bankaları piyasaların tasarruflara birkaç puan pozitif reel faiz sunmasını sağlamalıdır. Bu konuda genel kabul budur. Aksini deneyerek sonuç almaya çalışmak maceraperestlikle ilgilidir. Zaten Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası son açıklamalarında da, enflasyonu sınırlamak için faiz artışına gittiklerini belirterek, söz konusu genel kabule işaret etmiştir.

TCMB birkaç yoldan bankalara fon kullandırmaktadır. Dolayısıyla faiz oranları tek tek değil de, kullanılan fonların Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti (AOFM) önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Aşağıda yer alan grafikte yılbaşında buyana faizlerin seyri yer almaktadır. TCMB 16 Mart 2017’de Geç Likidite Penceresi borç verme faizini 75 baz puan artırarak %11,75’e çıkarmıştır. Politika Faizi olarak bilinen 1 Haftalık Repo Faizine ise dokunmamıştır.
Güngör Uras Beyin ifadesiyle Politika Faizi artık “Göstermelik Faiz” haline gelmiştir. Soran olursa faiz %8 demek içinmiş…   


TCMB yılbaşından buyana faiz oranlarını 298 baz puan başka bir ifade ile yaklaşık %36 oranında arttırmıştır. Yani AOFM %8,31’den %11,29’a yükselmiştir. Bu çok ciddi bir artıştır. Doları frenleyen en önemli faktör TCMB’nin yaptığı bu faiz artışları olmuştur. 16 Martta yapılan artışla da AOFM bir günde %10,82’den %11,29’a çıkmıştır. Bu arada yılbaşında buyana bankaların kullandırmış olduğu ticari kredilerin faiz oranı %2, tüketici kredilerinin faiz oranı %1 oranında artmıştır. TCMB’nin faiz artışları kredi faizlerine pek yansımamıştır. Şimdilik… 
Peki AOFM yılbaşında Politika Faizine daha yakın iken Ocak ayı ortalarından itibaren neden Geç Likidite Penceresine yaklaşmıştır? Bu sorunun cevabı da aşağıda yer alan grafikte yer almaktadır. TCMB Ocak ayı ortalarından itibaren bankaları Politika Faizi ile fonlamayı kesmiş, büyük oranda Geç Likidite Penceresinden fonlamaya başlamıştır. TCMB, 17 Mart günü kullandırdığı fonların %81,4’ünü Geç Likidite Penceresinden sunmuştur. Dolayısıyla Geç Likidite Penceresi borç verme faiz oranı şimdilerde daha çok önem arz etmektedir.  

   

Peki TCMB Para Politikası aracı olarak kullanılmayan Geç Likidite Penceresine son aylarda neden bu kadar ağırlık veriyor? TCMB açıklamalarında, enflasyondaki artışın geçici olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla bu yüzden Politika Faizinde bir artış yapmadığı anlaşılıyor. Ancak bir taraftan da TCMB’nin 12 aylık enflasyon beklentisi %8,1! Bu durum piyasaları tedirgin ediyor. Çünkü yapılanlar negatif reel faiz ile sonuç alma denemesi olarak algılanıyor… 

Geç Likidite Penceresinden bu kadar uzun süre ve yüksek oranlarda fonlama yapılmasının bankalara, reel sektöre olan etkileri ilerleyen dönemlerde makalelere, tezlere konu olacak gibi duruyor…

1 yorum:

  1. Bagimsiz Merkez Bankalarının amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Ama bu politikanin kalkinmaya gerektigi kadar katkida bulundugunu soyleyemeyiz. Su kitap bunu anlatiyor:
    https://vernonpress.com/title?id=222#.WPpaE9KLTIX

    YanıtlaSil